1 Ağustos 2025
Türkiye genelinde hızla devam eden kentsel dönüşüm projeleri, birçok mahallede yenilenme ve modernleşme hedefiyle yürütülüyor. Ancak bu süreç, özellikle dar gelirli kiracılar için ciddi barınma sorunlarını beraberinde getiriyor. Dönüşüm kapsamında yıkılan eski binalar nedeniyle mahalle sakinleri evsiz kalırken, inşa edilen yeni konutların kira bedelleri eski kiracıların ödeme gücünün çok üzerinde oluyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli gibi büyükşehirlerde, dönüşüm alanı ilan edilen mahallelerdeki kiracılara çoğu zaman “tahliye edin” bildirimi geliyor. Yasal süresi dolan ya da müteahhitlerle anlaşma yapan ev sahipleri, kiracılarını çıkarıyor. Ancak kiracıların önemli bir kısmı aynı mahallede ya da benzer bölgelerde yeni bir ev bulamıyor.
İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki Fikirtepe Mahallesi, bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri. 10 yıl önce başlatılan dönüşüm süreci sonunda tamamlanan rezidans tipi dairelerde kiralar 25-30 bin TL’ye çıkmış durumda. Oysa burada yaşayan eski kiracılar, 5-6 bin TL’ye oturdukları dairelerden tahliye edilmek zorunda kaldı. Tahliye edilen kiracılardan biri olan Mehmet Yalçın, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“20 yıldır aynı apartmanda yaşıyordum. Bina yıkıldı, yerine rezidans yaptılar. Aynı mahallede oturmak istedim ama ne mümkün. Şimdi 3 mahalle ötede, daha küçük ve daha pahalı bir eve taşınmak zorunda kaldım. Çocuklar okula uzak kaldı, sosyal çevrem dağıldı.” Kentsel dönüşüm sürecinde mülk sahipleri için bazı haklar ve teşvikler tanınsa da, kiracılar çoğunlukla kapsam dışında kalıyor. Herhangi bir kira desteği ya da geçici konut sunulmayan kiracılar, bir anda barınma kriziyle baş başa kalıyor.
Şehir plancısı Prof. Dr. Canan Uyar, bu durumu “gizli yerinden edilme” olarak tanımlıyor:
“Kağıt üzerinde kimse zorla çıkarılmıyor ama ekonomik gerçekler insanları yerinden ediyor. Kentsel dönüşümün yalnızca fiziki değil, sosyal boyutu da düşünülmeli. Özellikle kiracıların korunması için yasal düzenleme şart.” Bazı belediyeler geçici konut sağlamak ya da kira desteği sunmak gibi uygulamalar geliştirmeye çalışsa da, bu çözümler hem yetersiz hem de eşit şekilde ulaştırılamıyor. Öte yandan, müteahhit firmalar da genellikle yüksek kâr hedefiyle hareket ettiği için dar gelirli kesime uygun daire inşa etme sorumluluğu hissetmiyor. Kentsel dönüşüm projeleriyle mahallelerin fiziksel çehresi değişirken, bu mahallelerde yaşayan insanlar için barınma gerçekliği gittikçe zorlaşıyor. Özellikle kiracılar için dönüşüm, “gelişim” değil; “zorunlu göç” anlamına geliyor. Bu sürecin adil ve kapsayıcı hale getirilmesi için kiracı haklarının yasalarla güvence altına alınması artık kaçınılmaz.
Kentsel Dönüşüm Mahallelerinde Kiralık Ev Krizi: Tahliyeler Artıyor, Yeni Evler Ulaşılamaz Hale Geliyor
Yorum Yaz